GNU/Linux için Türkçe içerik sağlamak üzere kurulmuş bir platformdur.
Bir önceki bölümde, neden Debian tabanlı bir dağıtım üzerinden ilerlememiz gerektiğini ele aldık.
Profesyonel veya kişisel kullanım da dahil olmak üzere anlatımların herkese hitap edebilmesi için ben eğitim süreci boyunca grafiksel arayüzlü Kali Linux versiyonu üzerinden ilerleyeceğim. Zaten eğitim içerisinde ana odağımız komut satırı kullanımı olacağı için, Linux’u temel düzeyde öğrendikten sonra ister grafiksel arayüzlü isterseniz de komut satırı arayüzlü sistemleri rahatlıkla yönetebiliyor olacaksınız. Biz kurulum yapacağımız ortamı belirlememize yardımcı olabilmesi için birkaç farklı kurulum alternatiften kısaca bahsedelim.
Söz konusu Linux olduğunda, çok fazla kurulum ve kullanım alternatifimiz bulunuyor. Ben sadece içlerinde bilmediğiniz bir alternatif seçenek olması ihtimaline karşı genel olarak bu kullanım yöntemlerinden bahsetmek istiyorum.
En genel haliyle temel kullanım alternatifleri ve kısa açıklamaları bu şekilde. Şimdi hangi kurulum metodunun daha uygun olduğuna karar verebilmek için anlatımlarımıza biraz da bu metotların avantaj ve dezavantajlarından bahsederek devam edelim.
Profesyonel kullanımda farklı yaklaşımlar söz konusu olsa da sanallaştırma işlemi kısaca; kurmak istediğiniz yeni bir işletim sistemini, diske kalıcı kuruluma ihtiyaç duymadan, mevcut işletim sistemi üzerinden sanallaştırma teknolojisi ile çalıştırabilmeniz anlamına geliyor. Sanallaştırma teknolojisi sayesinde, kullanmakta olduğunuz işletim sisteminden çıkmadan, tıpkı program çalıştırır gibi; herhangi bir işletim sistemini sanal olarak çalıştırabilirsiniz. Sanallaştırma işlemini; bu iş için geliştirilmiş olan ”Vmware” ve ”Virtualbox” gibi çeşitli özel yazılımlar sayesinde kolayca uygulayabiliyoruz. Sanallaştırma işleminin avantajlarından bahsedecek olursak;
Kısacası; sanallaştırma, Linux’u yeni öğrenmeye başlayan kişiler için ideal bir test ortamı görevi görür. Örneğin snapshot ve yedekleme özellikleri sayesinde hatalardan kolaylıkla geri dönülmesi mümkündür. Eğer; mevcut sistemime zarar vermeden gönül rahatlığı ile sanallaştırma üzerinden Linux’u kurcalayayım, deneme yanılma ile öğreneyim derseniz “sanal olarak kullanım” sizin için biçilmiş kaftandır. Bizler de zaten tam olarak bu sebeple eğitim boyunca Linux işletim sistemini sanallaştırma yazılımı üzerinden kullanacağız. Ancak elbette tüm bu avantajlarının yanında elbette birkaç belirgin dezavantajı da bulunuyor.
Esasen sanallaştırmanın sağladığı avantajların yanında, dezavantajlarının sayısı ve etkisi çok büyük sayılmaz. Yine de dezavantaj sayacak olursak;
Sanallaştırmanın belirgin avantaj ve dezavantajları bu şekilde. Şimdi, sanallaştırma teknolojisini nasıl yani hangi yazılımlar aracılığı ile kullanabildiğimize de değinelim.
Esasen söz konusu sanallaştırma olduğunda çeşitli alternatif yazılımlar bulunsa da bizler en sık tercih edilen “Vmware” ve “Virtualbox” araçlarından kısaca bahsedebiliriz. İlk olarak vmware yazılımından bahsedecek olursak:
Vmware; içerisinde pek çok özelliği barındıran ücretli bir sanallaştırma yazılımıdır. Fakat burada bahsi geçen özellikler genellikle işletmelere yönelik çözümler aslında. Eğer bireysel bir kullanıcıysanız muhtemelen bir çok ekstra özelliği hiç kullanmanız gerekmeyecek. Ayrıca Vmware aracının ücretsiz sürümü de bulunuyor ancak bu sürüm de genel olarak çok kısıtlı özellikle sahip olduğu için bireysel kullanımda dahi pek de verimli bir çalışma ortamı sunmuyor. Örneğin ücretsiz sürümü yedekleme ve snapshot gibi özellikler bulunmuyor. Ki bu özellikle öğrenme aşaması için gerçekten de çok önemli.
Virtualbox: ise tamamen ücretsiz, Vmware yazılımın ücretli sürümü ile hemen hemen aynı özelliklere sahip açık kaynaklı bir sanallaştırma yazılımıdır. Üstelik “Windows”, “MacOS” ve “Linux” platformlarının hepsi üzerinden rahatlıkla kullanılabiliyor. Eğer bireysel bir kullanıcıysanız; Virtualbox yazılımını tercih etmenizi öneririm.
Normalde standart şekilde bilgisayarımızdaki sabit diskte tekil olarak Linux kurup kullanabiliriz. Ancak bu her kullanıcı için uygun olmayabilir. Bazı durumlarda tek bir bilgisayarda birden fazla işletim sistemini kullanmamız gerekebilir. Bunun için diskinizde yeteri kadar alan varsa diskinizi bölümlendirerek mevcut işletim sistemini bozmadan yeni işletim sistemleri yükleyebilirsiniz. Örneğin Windows kurulu bir bilgisayara ikincil işletim sistemi olarak Linux kurabilirsiniz.
Özetle bu yöntem; mevcut işletim sisteminin kurulu olduğu diskte yeni bölüm oluşturup, bu bolüme ikincil sistem olarak Linux işletim sistemini kurmaktır. Bu kurulumun ardından sistem, başlangıçta hangi işletim sistemini kullanmak istediğinizi sorar ve seçiminize göre ilgili sistemi başlatır. Bu sebeple zaten bu yöntem dualboot olarak da biliniyor. Bu yöntemin avantajlarından bahsedecek olursak;
Kısaca dezavantajlarından da bahsedecek olursak;
Bu dezavantajları ele aldığımızda yeni başlayan kullanıcılar için Linux’u tekil veya ikincil bir sistem olarak kullanmak pek de mantıklı olmayacaktır.
Öğrenme aşamasında, kullanıcıların hata yapması çok doğal bir durumdur. Zaten etkili öğrenim için sizlerin de bildiği üzere pratik yaparak ilerlemek gerekiyor. Pratiklerimiz esnasında sürekli deneme yanılma yöntemiyle sistemi bozma korkusu olmadan ilerlemek eğitimin verimi için çok önemli. Bu yolla edinilen bilgiler de zaten çok daha kalıcı oluyor. Sistemin kullanımı sırasında meydana gelebilecek olası hatalar, yeni başlayan kullanıcıların öğrenme şevkini kırarak öğrenme sürecini sekteye uğratabilir. Bu sebeple eğer Linux işletim sistemini ilk defa kullanacaksınız, daha hızlı ve etkili öğrenebilmek için bu yöntemi yani “İkincil İşletim Sistemi” alternatifini sizlere önermiyorum. Ancak sanal olarak kullandığınızda sistem performansı sizin için çok sorun oluyorsa, yani eğitime devam edemeyeceğiniz kadar sorun oluşturuyorsa elbette sabit diskinize kurulum yaparak da Linux’u kullanabilirsiniz.
Live olarak kullanmak; Linux işletim sistemini USB diskimiz üzerine kurup, sistemi bu USB disk ile başlatıp kullanabildiğimiz alternatiftir. Bu kullanım alternatifinde tüm dosyalar geçici olarak tutuluyor, sistemi kapattığımızda tüm veriler sıfırlanıyor. Zaten canlı mod olarak ifade edilme nedeni de budur. Sistemleri sabit diske kurmadan önce deneyimleyip tanımak, geçici işlerimizi halletmek veya gerektiğinde çökmüş sistemleri kurtarmak için kullandığımız bir yöntemdir. Üstelik söz konusu USB üzerinden Linux kullanmak olduğunda aslında yalnızca Live olarak bahsettiğimiz bu kullanım metoduyla da sınırlı değiliz. Uygun dağıtımlarda doğru ayarlamalar yapıldığında sistem kapatılırken USB üzerinden dosyaların silinmediği yani kalıcı olarak Linux sistemini kullanabileceğimiz alternatifler de bulunuyor.
USB üzerinden kullanma seçeneğini, sanal kullanımda eğitime devam edemeyecek kadar performans sorunu yaşayanlara ve sabit diskine kurmak istemeyenlere önerebilirim. Kısaca USB üzerinden kullanımın avantajlarına değinecek olursak;
Biraz da dezavantajlarına değinmemiz gerekirse;
VPS ifadesi Virtual Private Server ifadesinin kısaltmasıdır. VPS sunucular en basit tabirle; fiziksel bir sunucunun sanallaştırma yazılımları ile birden fazla alt sanal sunucuya bölündüğü yapıdır. Her bir sanal sunucu birbirinden bağımsızdır ve kendisine ayrılmış kaynak kadar tüketimde bulunabilir. İşte bizler de çeşitli servis sağlayıcılarına kirasını ödeyerek istediğimiz özelliklerdeki sanal sunuculara uzak bağlantı ile bağlanıp istediğimiz yerden yönetebiliyoruz. VPS servisleri özellikle kesintisiz hizmet vermeyi gerektiren servislerin barındırılması gibi işler için kullanılsa da, elbette kişisel amaçlarımız için de istediğimiz şekilde kullanabiliriz. Yani özetle bu servisler sayesinde fiziksel olarak sahip olmadığımız bilgisayarları, uzaktan bağlanıp yönetebiliyoruz. Bu yöntemde ister bilgisayar ister telefon isterseniz de internete bağlanabilen başka bir araç ile kiraladığınız sunucuya bağlanıp sisteminizi kolayca yönetebilme esnekliğine de sahip oluyorsunuz.
Eğer fiziksel olarak güçlü bir bilgisayarınız yoksa ve ödeme yapabilme imkanınız varsa, Google Cloud, AWS, DigitalOcean, Linode veya yerel hizmet sağlayıcıları gibi platformlar üzerinden istediğiniz özelliklere sahip bir VPS kiralayabilirsiniz. Hangi hizmeti tercih ederseniz edin, genellikle Ubuntu, CentOS ve diğer dağıtımların seçenek olarak sunulduğunu göreceksiniz. Ben doğrudan bir hizmet sağlayıcı önerisinde bulunmuyorum. Biraz araştırırsanız kendinize uygun olana karar verebilirsiniz. Kimi servisler geçici süreli ücretsiz deneme imkanları da sunuyor.
Aslında açıklama esnasında az çok değinmiş olsak da bir kez daha kısaca VPS kullanım avantajlarından madde madde bahsedelim.
WSL ifadesi Windows Subsystem for Linux ifadesinin kısaltmasından geliyor. WSL, sanallaştırma aracı kullanmadan Windows üzerinde Linux işletim sistemini entegre şekilde kullanabilmemize olanak sağlayan bir özelliktir. Bu özellik sayesinde Microsoft’un mağaza uygulaması üzerinden Ubuntu Kali Fedora gibi yaygın kullanıma sahip birkaç farklı dağıtımı indirilip kullanmanız mümkün. Sanallaştırma yazılımına gerek kalmadığı için Windows üzerinden istediğiniz zaman açıp kullanabileceğiniz kullanışlı ve nispeten sanallaştırmaya oranla daha performanslı bir alternatiftir. Yine de yeni başlayan kullanıcılara zorunda olmadıkça ilk aşama için bu kullanım yöntemini pek önermiyorum. Çünkü sanallaştırmanın sağladığı yedekleme kolaylıklarından mahrum kalınıyor. Ayrıca WSL kullanırken mevcut sistemin dosyalarına zarar verme ihtimaliniz diğer seçeneklere oranla daha yüksek.
Bu durumlar Linux sistemini yeni öğrenen kişilerin hata yapmaktan kaçınarak sistemi yeterince kurcalayıp hakkıyla öğrenememesine neden olabilir. İşletim sistemini etkili kullanma yetisi, sistemi kurcalayıp gerektiğinde bozmak ve bozuk sistemi tekrar onarmaya çalışmakla edinilen tecrübelerden gelir. Dolayısıyla hata yapmaktan korkacağınız bir ortamda verimli çalışamazsınız. Elbette temel eğitimden sonra dilerseniz WSL yöntemini de kullanabilirsiniz. Özellikle Windows’a sık ihtiyaç duyuyorsanız ama Linux da kullanmanız gerekiyorsa WSL gerçekten verimli bir alternatif. Ben sadece Linux’u yeni öğrenmeye başlayacak kişilere sanallaştırma üzerinden çalışmanın daha özgür bir çalışma ortamı sunacağını düşündüğüm için WSL kullanmanızı önermiyorum. Yine de kullanmak istiyorsanız ve kendinize de güveniyorsanız WSL üzerinden de bu eğitimi pekala takip edebilirsiniz.
En nihayetinde genel olarak tüm kullanım alternatiflerinden kısaca bahsetmiş olduk. Ama durun bir eksik var, kurulum işlemlerinden bahsetmedik?
Ben burada kurulum işlemlerinden bahsetmedim çünkü kurulum işlemini verimli şekilde anlatabilmek için en iyi yol, kurulum işlemlerini videolu şekilde ele almak. Bu sebeple Linux öğrenirken ve kullanırken sıklıkla yapacağınız gibi seçtiğiniz kullanım alternatifi için kendiniz araştırıp nasıl kurulum yapabileceğinizi bulabilirsiniz.
Ben de video eğitim içerisinde herkesin kolaylıkla takip edebilmesi ve en azından öğrenme aşamasında güvenli bir ortamda çalışabilmek için yalnızca sanal kurulum ve usb üzerinden kullanım için anlatımlarda bulundum. Ancak sizler dilerseniz diğer alternatif kurulum yöntemleri için internet üzerinde sayısız yerli ve yabancı kaynak bulabilirsiniz. Ben eğitim boyunca çalışma ortamı olarak açık kaynaklı Virtualbox sanallaştırma yazılımı üzerinden Kali Linux dağıtımını kullanacağım. Sizler kendiniz için uygun olan alternatif ortamları kullanabilirsiniz. Ancak sizleri şimdiden temin ederim, eğitimin sonunda Temel Linux bilgisine sahip olacağınız için tüm alternatif kurulum yöntemleri sizler için son derece basit ve anlaşılır olacak.